İlişkiler Üzerine

Photo credit: Juan Encalada

İlişkiler Üzerine

İlişkinin bir çok çeşidi var. Burada bahsedeceğim sevgi temelinde kurulan gerçek ilişkiler olacak. Bu devirde içinin iyice boşaltıldığına çokça şahit olsak da bir yerlerde gerçekten seven ve sevilen insanların olduğuna olan inancıma binaen yazacağım.

Bir yerde doğru ilişkinin iki insanın birbirine ihtiyaç duymadığının farkında olduğu ama yine de birlikte kalabildiğini ifade eden bir cümle okumuştum. Sen olmadan da yapabilecekken seninle kalmak isteğine sahip olmak bambaşka boyutlar kazandırıyor ilişkiye.

Gerçek şu ki; yanımızda kim olursa olsun yalnızız. Yalnız geldiğimiz bu hayattan bizim için zamanın geçmediği ve çok hızlı geçtiği o mutluluk ve hüzün anlarının hepsini yaşayıp yine yalnız gideceğiz. Bu yüzden başkalarıyla ilişki kurarken ilk önce edinmemiz gereken davranış, yalnız kalabilme becerisine sahip olmaktır. Yalnızken sıkılmadan, yorulmadan kendi kendinizle güzel vakit geçirebildiğinizde, kendi benliğinizle iyi bir ilişki kurabildiğinizde daha sonra hayatınıza dahil olmak isteyen ve hayatınızdan çıkmak isteyen kişilere karşı hoşgörüyle yaklaşabiliyorsunuz. Kendi yalnızlığınıza dokundurmadan, buna saygı duyulduğunu hissettiğiniz insanlarla daha doğru bir iletişim kurabiliyorsunuz. Ne zaman ki yalnızlığınızı değiştiren, müdahil olan insanlar karşınıza çıkıyor ve sizi siz olmaktan çıkarıyor işte o zaman yalnızlığınızı paylaşma gafletinde bulunuyorsunuz. Hayatınızdan çıktıklarında ise değişmiş yalnızlığınız sizi mutsuz ediyor. Ne tür bir ilişki kurarsanız kurun, kendinize saygılı kalmak için yalnızlığınızı paylaşmayın. Kendi kendinize mutlu olamıyorsanız, kimse sizi mutlu edemez. Her şeyi kendi ruhuyla yaşayıp kendini mutlu etmeyi öğrenememiş birine bir başkası mutluluğun kapılarını açamayacaktır. İlişkiler karşındakini mutlu etmek için yaşanmaz, birlikte mutlu olunacak yollarda yürümek için yaşanır.

Beklentiler ve vazgeçebilmek üzerine yazdığım şeyler ilişkilerin üzerine tam oturuyor. Kimseyi kendinizi sevmeye zorlayamazsınız, ancak sevilebilir biri olabilirsiniz ve gerisini karşınızdakine bırakırsınız. Eğer güzel bir şeyin olabileceğine inanıyorsanız elinizden geleni yaparsınız ve karşılık beklersiniz. Eğer beklediğiniz karşılığı alamadıysanız artık vazgeçilecek yere gelmişsinizdir.

Kimse sizden değerli değil, kimse son şansınız değil, kimse siz olmadan yaşamına devam edemeyecek değil, siz de o kişi olmadan yaşayamayacak değilsiniz. Karşımızdaki insanı severken ölçüyü kaçırıp onu öyle bir yere koyuyoruz ki, bizim için yapmadıklarına bahaneler bulup karşımızdaki kişiyi kendi içimizde aklayacak seviyeye geliyoruz. Oysa istese gelirdi, yazardı, anlatırdı, paylaşırdı. İnsan istedikten sonra dağları, denizleri aşıyor ve yanında olmanın bir yolunu buluyor. Karşınızdaki insana değer verirken onun yapmadıklarını aklayarak sevmeye devam etmek için bir yol aramayın. Hayatınızdan çıkmak isteyen insanlara karşı eğer elinizden geleni yaptığınızı düşünüyorsanız gitmeleri için izin verin. Bu aşamada biliyorum içiniz yanacak fakat bunu sükunetle karşılayabildiğinizde bir süre sonra içinizi huzur kaplayacak. Olması için çaba sarfettiğiniz süreçte aslında ne kadar yorulduğunuzu farkedeceksiniz. Bir gün, daha aklı başında sevebildiğinizde gerçekten sizinle olmak isteyen insanın süreci ne kadar da kolaylaştırdığını göreceksiniz.

Karşınızdakine gösterdiğiniz dürüstlük, nezaket, saygı ve özveri size nasıl davranılmasını istediğinizle alakalıymış.

Kendine saygısı olmayan, bencilliği kendini sevmekle karıştıran, gizli saklı işler çeviren, bir kalbe birden fazla sevgiyi sığdırmaya çalışan, ilişkileri gündelik bir rutin haline getirmiş, ilgi bağımlısı, kendini sevmekten bihaber insanlarla ilişki kurduğunuzda aslında kendinize saygısızlık ettiğinizi görüyorsunuz.

Karşınızdaki için sadece bir seçenekten fazlası olmadığınızı, yedekte tutulduğunuzu, vazgeçemeyeceğinizi bildiği için rahatça umursanmadığınızı anlayınca böyle bir ilişki içerisinde olmaktansa yalnız olmanın onuruyla yaşamak istiyorsunuz.