Mücadele Üzerine

Photo credit: Birmingham Museums Trust

Mücadele Üzerine

Ne zaman hayatın içerisinde bir yerlerde umutsuzluğa doğru yol aldığımı farketsem şöyle bir geriye doğru çekilip durduğumda Atatürk’ün şu sözleri geçiyor içimden: “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.” ve ardından meclisin açılışından sonra Milli Mücadele’ye inancı zayıf olanları gördüğünde kürsüye çıkıp yaptığı o tarihi konuşma beliriyor zihnimde: “İşittim ki bazı arkadaşlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış. Ben kimseyi zorla milli meclise davet etmedim. Herkes kararında hürdür, bunlara başkaları da katılabilirler. Ben bu kutsal davaya inanmış bir insan sıfatıyla buradan bir yere gitmemeye karar verdim. Hatta hepiniz gidebilirsiniz. Asker mustafa kemal mavzerini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer, bir eline de bayrağı alır, bu şekilde Elmadağı’na çıkar, orada tek kurşunum kalana kadar vatanı müdafaa ederim. Kurşunlarım bitince bu aciz vücudumu bayrağıma sarar, düşman kurşunlarıyla yaralanır, temiz kanımı, kutsal bayrağıma içire içire tek başıma can veririm. Ben buna and içtim.”

İmkansızlıklar içerisinde verilmiş mücadelelerin arkasındaki o sağlam kararlılığı görünce ve attığın her adımda, aldığın her nefeste 100 yıl önce senin daha iyi bir hayat yaşaman için canlarını vermekten bir adım geri durmamış insanların inanmışlığını hissedince kendinden vazgeçme gibi bir ihtimalin kalmıyor.

Aldatılacak, kandırılacak, terk edilecek, vazgeçilecek, sevilmeyecek, unutulacak, anlaşılmayacak, yarı yolda bırakılacaksınız. yaşamak size bunları vaadediyor. Çok sevdiğiniz eşinizden, çok iyi bildiğiniz işinizden, annenizden, babanızdan, kardeşinizden ayrılacaksınız. İnsan her şeye rağmen bir an bile kendinden umudunu yitirmemeliymiş.

Hayat ciddi bir mesele. tozpembe görüntülere aldanıp, kendinizi hayallerin içine bırakarak gerçeklikten uzaklaştığınızda size öyle bir cevap veriyor ki kendinizi kaybediyorsunuz.

İnsan kendini kaybetmemeliymiş, sürüklenmemeliymiş.

Gerçek şu ki; siz kendinizi ciddiye almazsanız kimse sizi ciddiye almayacak, siz kendinize saygı duymazsanız kimse size saygı duymayacak, siz kendi mücadelenize inanmazsanız kimse sizin için mücadele etmeyecek. Yalnız başınıza yola çıktığınızı bir an bile unutmayın. Bırakın sizinle birlikte mücadele etmek isteyenler kendini kanıtlasın. Yol bunun cevabını verecektir.